haberefendi

Heyecanlı doktor kansere astım teşhisi koydu, 95.000TL ceza ödedi

By on 03:01

Teşhis aşamasında astım hastası olan vatandaş için kanser tanısı koyan doktor ceza ödemek zorunda kaldı. Doktorun toplamda 95.000TL ceza ödediği ortaya çıktı.
Heyecanlı doktor kansere astım teşhisi koydu, 95.000TL ceza ödedi
Heyecanlı doktor kansere astım teşhisi koydu, 95.000TL ceza ödedi
Teşhis aşamasında astım hastası olan vatandaş için kanser tanısı koyan doktor ceza ödemek zorunda kaldı. Doktorun toplamda 95.000TL ceza ödediği ortaya çıktı. Eskişehir’de akciğer kanserine yakalanan üç çocuk annesi Nuriye Kasap’a yanlış teşhis koyarak ölümüne neden olduğu öne sürülen doktor, 95 bin 300 TL maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Kararda, hastayla hekim ilişkisinin bir vekalet ilişkisi olduğu, hekimin bu nedenle titiz davranması gerektiği vurgulanarak, “En ufak kusurundan sorumlu olduğunu kabul ederek, kusur indirimi yapmaksızın sorumlu olması gerektiği” ifade edildi. Eskişehirli 35 yaşındaki Nuriye Kasap 5 Ocak 2011’de öksürük ve nefes darlığı şikayetiyle özel bir polikliniğe Burada görevli Dr. Aşkın Gülşen, Kasap’a akut bronşit teşhisi koydu. Önerilen tedavi sonuç vermeyince Kasap, 21 Eylül ve 10 Kasım 2011’de iki kez aynı doktora gitti. Bu kez öksürük, nefes darlığı ve hırıltıdan yakındı. Dr. Gülşen, akciğer grafisini çekmeden, yine astım ve bronşit teşhisi koydu. Kasap, şikayetleri devam edince 14 Kasım 2011’de bu kez bir başka hastaneye başvurdu. Yapılan kontrolde, akciğer grafisi uygulandı ve kanser olduğu anlaşıldı. Fakat Kasap artık hastalığının ileri aşamasındaydı. Tedaviye alındıysa da kurtarılamadı. Üç çocuk annesi Kasap, Temmuz 2012’de öldü. Kasap’ın eşi ve üç çocuğu, Sağlık Bakanlığı’na başvurup hastaneyi şikayet etti. Bunun üzerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Muzaffer Metintaş, Prof. Dr. Sinan Enginel ve Prof. Dr. Füsun Alataş bilirkişi olarak atandı. Üç profesörün hazırladığı raporda, Kasap’ın ilk başvurusundan sonra akciğer tomografisi çekilmesi ve bunun uzman bir radyolog tarafından incelenmesi gerekirken bu yola başvurulmadığı ifade edildi. İkinci başvuruda Kasap’ın “solunum fonksiyon testlerinde restirktif tip kayıp olduğu” ve “bu tür kayıpların akciğer parankim ve plevral hastalıklarda söz konusu olabileceği, astım ve KOAH olmayacağı” ifade edildi. Üçüncü ve son başvurusunda Kasap’ta “ileri derecede restirktif kayıp” görüldüğü halde durumun hala fark edilmediği vurgulandı. Avukat Selamet Şen, rapor üzerine Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, tazminat talep etti. Dilekçede, Kasap’ın muayene sırasında Dr. Gülşen’e “En azından akciğer filmi istemeyecek misiniz?” diye sorduğu halde işlem yapılmadığını savundu. Ayrıca Dr. Gülşen’in doğru teşhis koymayarak, ölüme yol açtığını savundu. Dosya, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’na gönderildi. Kurul, Dr. Gülşen’in “ileri tetkik istememesi nedeniyle kusurlu olduğu ancak gecikme olmaksızın tanısı konularak uygun tedavisinin yapılması durumunda da kurtulmasının kesin olmadığı, ölümün meydana gelmesindeki kusur oranının 2/8 olarak değerlendirildiği” ifade edildi. Mahkeme bunun üzerine, hekimi mahkum etti. Kararda, Yargıtay içtihatlarına göre hastayla hekim ilişkisinin bir vekalet ilişkisi olduğu ve hekimin titiz davranması gerektiği vurgulanarak, “En ufak kusurundan sorumlu olduğunu kabul ederek, kusur indirimi yapılmaksızın sorumlu olması gerektiği” ifade edildi. Bu nedenle Dr. Gülşen'in Kasap’ın eşi ve üç çocuğuna 35 bin 300 TL maddi, 60 bin TL de manevi olmak üzere 95 bin 300 TL tazminat ödemesine karar verildi.

4 yorum:

  1. Dava yargitay tarafindan düsürüldü, doktorumuz tazminat ödemedi. DAvanin Avukati Selamet Sen FETÖ´den dolayi tutuklanmistir.
    Bilgilerinize sunarim.

    YanıtlaSil
  2. Doktorları suçlayıp durmayın, Avukat Selamet Şen FETÖ'den dolayı tutuklanmıştır.

    YanıtlaSil
  3. Sanıklardan Selamet Şen hakkındaki iddiaları reddetti. ByLock kullanmadığını öne süren Şen, örgütün yargı imamı Abdülkadir Aksoy ile telefon görüşmesini doğruladı. Aksoy'un, tekzip davalarının önde gelen avukatlarından biri olduğunu savunan Şen, kendisinin de tekzip davaları bulunduğunu, Aksoy ile bu kapsamda görüştüklerini öne sürdü.

    Selamet Şen, evinde yapılan aramada bulunan örgütün elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitaplar ile diğer yayınların, merdiven altında basılmayıp devlet kurumlarının izniyle çıkarıldığını, bu yayınları edinmesinde suç olmadığını kaydetti.

    Kaynak: https://www.memurlar.net/haber/656562/hakimlik-sinavina-devlete-borcunu-odemek-icin-basvurdum.html

    YanıtlaSil
  4. Avukat başka bir konudan tutuklanınca Doktor suçsuz mu oluyor.Bu nasıl mantık.Kaldı ki bu doktorun çalıştığı ÖZEL HASTANE KİMİN.Eskişehir Tıp fakultesiden üç prf.Hoca verdiği raporda Doktorun 8 ayrı kusurunu oy birliği ile verdi.Bu dava Türkiye de bilirkisilik müessesinin kokuşmuşluğunun ve doktorların birbirini koruduğunun avukatlarından sırf para aldığı müvekkili korumak için hiçbir etik kurala uymadığının en büyük örneğidir.İsteyene meilini yazana bilirkişi raporlarını dava dosyasını gönderirim.HODRİ MEYDAN herşeyi burada paylaşalım okuyanlar karar versin

    YanıtlaSil